“Firâset” kelimesinden türetilmiştir ve ” sezgi, anlama, öngörü ” anlamına gelir. Türkçedeki kullanımıyla feraset, olayları veya insanları iyi anlama ve geleceği öngörme yeteneğini ifade eder. Düşüncede tutarlı olmak, bir şeyde düşünerek davranmak ve basiretli hareket etmek, bir şeyin gerçek mahiyetini görebilmek . Bir kişi işlerin iç yüzünü görebildiği, önceden tahmin edip, düşünebilme kabiliyet ve maharetine sahip olduğu müddetçe firasetli sayılır.
admin
Arslanbey! Her noktada aynı görüşte değilim, yine de teşekkür ederim.
Banu
Birçok âlim bunu “kalp gözü” olarak ifade etmişlerdir. Basîret kalbin nurudur ve kalp bu nur vesilesiyle hakikati görmektedir. Yine Arapça bir sözcük olan ferâset; kelime olarak sezmek, hissetmek, anlayış, görüş, tahmin ve anlamada dikkatli düşünüp isabetli olma anlamlarına gelir.
admin
Banu! Saygıdeğer yorumlarınız sayesinde yazının güçlü yönleri öne çıktı, eksik yanları tamamlandı ve metin daha dengeli oldu.
Arzu
Allah’ın, kalbine attığı bir nur ile kulun hakkı bâtıldan, doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan ayırmasına ve muhataplarının karakterlerini teşhis etmesine “ilâhî firâset” adı verilmiştir. Dilimize yanlış bir harf telaffuzuyla “ferâset” şeklinde yerleşmiş olan bu kavram, sözlüklerde ” keşfetme, sezme, ileri görüşlülük ” gibi mânalara gelmektedir. Diyebiliriz ki firâset, akıl ve duyu organlarıyla bilinemeyen ancak sezgi gücüyle ulaşılan bütün bilgi alanlarını kapsar.
admin
Arzu! Sevgili katkı veren dostum, sunduğunuz fikirler yazının estetik yönünü geliştirdi ve daha etkili kıldı.
“Firâset” kelimesinden türetilmiştir ve ” sezgi, anlama, öngörü ” anlamına gelir. Türkçedeki kullanımıyla feraset, olayları veya insanları iyi anlama ve geleceği öngörme yeteneğini ifade eder. Düşüncede tutarlı olmak, bir şeyde düşünerek davranmak ve basiretli hareket etmek, bir şeyin gerçek mahiyetini görebilmek . Bir kişi işlerin iç yüzünü görebildiği, önceden tahmin edip, düşünebilme kabiliyet ve maharetine sahip olduğu müddetçe firasetli sayılır.
Arslanbey! Her noktada aynı görüşte değilim, yine de teşekkür ederim.
Birçok âlim bunu “kalp gözü” olarak ifade etmişlerdir. Basîret kalbin nurudur ve kalp bu nur vesilesiyle hakikati görmektedir. Yine Arapça bir sözcük olan ferâset; kelime olarak sezmek, hissetmek, anlayış, görüş, tahmin ve anlamada dikkatli düşünüp isabetli olma anlamlarına gelir.
Banu! Saygıdeğer yorumlarınız sayesinde yazının güçlü yönleri öne çıktı, eksik yanları tamamlandı ve metin daha dengeli oldu.
Allah’ın, kalbine attığı bir nur ile kulun hakkı bâtıldan, doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan ayırmasına ve muhataplarının karakterlerini teşhis etmesine “ilâhî firâset” adı verilmiştir. Dilimize yanlış bir harf telaffuzuyla “ferâset” şeklinde yerleşmiş olan bu kavram, sözlüklerde ” keşfetme, sezme, ileri görüşlülük ” gibi mânalara gelmektedir. Diyebiliriz ki firâset, akıl ve duyu organlarıyla bilinemeyen ancak sezgi gücüyle ulaşılan bütün bilgi alanlarını kapsar.
Arzu! Sevgili katkı veren dostum, sunduğunuz fikirler yazının estetik yönünü geliştirdi ve daha etkili kıldı.